İşten yorgun argın döndüğüm bir akşam. Her akşam olduğu gibi kapıyı yine
kendim açıyorum. (Oglum tek başına kaldığın evde başka ne türlü olacak
diye kendime sorsam da, bu durum beni üzmüyor değil.) Yorgunluğumu çay
içip o gün iş yerinde arkadaştan aldığım filmi izleyerek atma planları
yapıyorum. Zaten benim gibi bir asosyalin bu şehirde yalnız başına
yapabileceği pek fazla bir şey de yok. Üstelik dışarıda bardaktan
boşanırcasına yağmur yağarken dışarıda takılmak da neymiş? Vakit
kaybetmeden usb mi bilgisayara takıp kopyalama işlemini başlatıyorum.
Niyetim üzerimdeki ıslak elbiselerimi değiştirirken kopyalamayı halledip
vakit kaybetmemek. (Sanki yapacak başka işlerim var da filmden sonra.
)5 dakika kaldı, 2 dakika kaldı, 55 saniye, veeee bitti işte.
Ama o da nesi! Filmin formatıyla benim player uyuşmuyormuş! Of Allah’ım
beni mi sınıyorsun? İşin yoksa şimdi bi de dosyanın formatını
değiştirmekle uğraş.. ( Evet.. İşim yok..) Çaresiz dönüştürme işlemini
başlatıyorum. Nerdeydi bu converter, hah, tamam. Bu nedir yaa. Kalan
süre 1 saat bilmem kaç dakka.. Ne yapalım.. Kapat ışığı, ver müziği,
uzan yatağa..
Gözlerim hafif karıncalanmış tavana bakıyor, slow müzik arkada.. Uykuya
dalmam inşallah böyle diye düşünürken birden tavanda bi ışık beliriyor
ve yanıp sönmeye başlıyor. Bu ne lan diye hafiften tırsarak
doğrulduğumda, şarja koyduğum telefonumun çaldığını, ışığının da tavana
yansıdığını fark ediyorum. Arayan: özel numara. Yahu zaten çok aranan bi
adam değilim, özel numara ne ya? Hayır, ismi de bi acayip. Bazı
telefonlarda “numara yok” yazarken böyle bu durumda, benim telefonda
neden özel numara yazar onu da hiç anlamış değilim. Arayan vazgeçmeden
açmam gerektiğini düşünüp, açıyorum..
-Alo?
-…
-Aloo?
-…
İlginç.. Hem özel numara, hem de konuşmuyor. Acaip bi nefes sesi, bi
süre sonra da çat, dııt dııt dııt.. Hayır konuşmayacan madem, ne diye
arayıp beni sıcak yatağımdan kaldırıyorsun..? Bari ayağa kalkmışken bi
sigara yakayım. Nerdeydi ya bu paket.. Burda değil, bu cepte de değil..
Tövbe etağfurullah. Her seferinde en son baktığım cepten çıkmak
zorundasın değil mi? En azından işten geldim geleli paketi hiç
çıkarmadığım için, sigaranın ceketin içinde olduğundan emin olarak
aramak iyi yine, sonuçta buluyorum. Bazen evde kafam dalgınken öyle
yerlere koyuyorum ki mereti, aramaktansa beş kat aşağı inip marketten
almak daha kolay oluyor..
Tekrar yatağıma oturup ayaklarımı uzatmak üzereyken, yine çalan bir
telefon, yine özel numara. Aynı şeyi yaşayacağımı bilerek açıyorum yine.
-Alo?
-…
-Alooooo!
-…
İçimden “Acaba?..” diye geçirmeden edemiyorum ama bunun kaçıncı acaba
olduğunu düşünmeden de edemiyorum. İnsanın içini gıcıklayan garip bi
şüphe işte. Ve telefon yine yüzüme kapanıyor. Az önce arayanın yanlış
numarayı aramış olabileceği bir ihtimalken, ikinci kez aranmak bu
ihtimali baya bi düşürdü. Vakti olup da beni işletecek arkadaş da yok
diye biliyorum. Ve evet.. Yine arıyor işte..
-Alo?
- (Göksel söylüyor)
“Bir masalmış geçen yıllar
Kaç yaprak var elimizde
Aşk bir rüyaymış uyandık
Adı kaldı dilimizde..”
Handsfree ye alıp tekrar kapanana kadar dinliyorum. Ama hiç şüphem yok
artık. Acaba bile demiyorum bu sefer. Arayan sensin işte. Aradan geçen
altı seneye rağmen, arayan eminim sensin. Unutamadın değil mi? Araya
koyduğun uzun yollar, başka insanlar, onca zaman unutturamadı beni..
Nasıl unutabilirsin ki? Böyle bir ihtimal yok. Tıpkı benim de seni
unutma ihtimalimin olmadığı gibi. Bazı insanlar çok kolay unutup devam
ederken, biz neden unutamıyoruz sence, hiç düşündün mü? Ben bu sorunun
cevabını tahmin edemeyeceğin kadar çok düşündüm. Kolay olmadı canım ama,
yine de benim zekamdan kurtulamadı bu soru, buldum cevabı: Biz
birbirimiz için “ilk” tik..
İlk başta ne yani, bu mu cevap şimdi diyeceksin ama açıklamama izin ver.
Her insanın hayatında bi ilki vardır tabi ama, aynı anda iki tarafın da
birbiri için “ilk” olması az rastlanan bi olay. Her insanın eline
geçmeyecek bi fırsat. Evliliğin aşkı öldüremeyeceği bir durum.. Neden az
rastlandığına gelirsek, şimdi bi düşün. Bu saatten sonra hayatına
gireceğim bi kız için ben ilk olsam bile, o benim için ilk olmayacak.
Aynı zamanda o kızın da hayatında böyle bi şansı yakalamasının önüne
geçmiş olacağım. Bu şekilde birçok insan bu müthiş fırsatı, gerçek aşkı,
daha yakalayamadan kaybediyor güzelim.
İşte canım, bu yüzden unutamıyoruz. Tutmaya kıyamadığım kadife tenli
soğuk ellerini, önüne düşen saçlarının arkasından bana bakan buğulu
gözlerini, kokunu, kahkahanı ben nasıl unutmadıysam, unutmayacaksam, sen
de beni unutamadın. Yıllar sonra bile ufacık bi sesimi duymak için beni
arıyorsun işte. Ya ben ne yapayım? Benim yüzümden numaranı bile
değiştirdin yıllar önce. Bari bikaç kelam etsen, en azından yanlış
numarayı aramışım, kusura bakmayın desen? Söz bozmayacağım oyununu, sen
olduğunu bilsem bile. İnan o bana bi altı sene daha gider be. Ve yine
çalıyor telefonum. Lütfen konuşsun bu sefer Allah’ım.. Ellerim neden
terliyor ya..
-Alo?
-Alow.. (Erkek lan bu!) Benim la şerefsiz, Erhan, hah hah hah.. gıyk,
gıyk gıyk.. Kimin aradığını düşündüydün? Ne hayaller kurduydun? Hah hah
hayt.. gıykh gıyk.. Yedin de mi la? Doooru soyle amma..
-… (Hafif bi yutkunma..) Yok olum ne yiycem.. Hayır yanımda kız arkadaş
da vardı o da yanlış anladı. Napıyon nassın? Hayırdır bunca zaman sonra?
-Kız mı vardı yanında, la olum yürü git. Vallaha mı? Ver telefona mınagoyim inanmam sana..
-Tartıştık gitti olum. Kırk yılın başı eve geldi, o da senin şakaya denk geldi be..
-La olum ne biliyim ben.. Hah ha ha.. gıyk gıyk.. Neyse olum kusura bakma. Nöörüyon nassın şerefsiz?
-Ne olsun, iş, okul, ev arasında yaşıyoz. Sen nasılsın?
-İyi iyi.. Bak hele ne diyecem.. Sen internet sitesi tasarlama işinden
anlıyordun dee mi? Ya ben de bi site yapmaya çalışıyom…. bla bla bla..
…..takıldım …. flaşı koda yazarken… mınagoyim …bla bla bla.. Nası etcez
de bakalım?
-….
-….
-….
-Eywallah abi ya, çok yardımcı oldun.. Neyse.. Ben biraz daha uğraşiyim ararım gene.. Var mı bi isteğin buralardan?
-…
Az önce ettiğim dua kabul oldu olmasına da, o kadar dua arasından neden
bu ya? Slow parçalar bitmiş, hareketli parçalara geçmiş bilgisayar..
Hayır ne ara gittim çay suyu koydum ben yahu? Filmin format dönüştürme
olayı da bitmiş. Bi sigara daha yakıp filme başlamalıyım.. Evet evet, en
iyisi bu. Paket nerde lan?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder